Ana içeriğe atla

NAMAZDA HUŞUNUN ARTMASI İÇİN

 

Namaz, kulun Allaha manevi yönde yaklaştığı kendi zayıflığını dile getirdiği bir ibadettir. Bu sebeple dinin direği ve en önemli amel olarak görülmüştür. Namazın dosdoğru kılınabilmesinin fıkhi detayları ilmihal kitaplarında mevcuttur. Ancak huşu ile nasıl namaz kılınacağı konusu önemli bir sorun olmasına rağmen genelde ihmal edilmektedir. Bu sebeple çoğu zaman namazın rekâtları karıştırılmakta ve bazen namazın iade edilmesi durumuna kadar gidilmektedir.

Namazda dikkatin dağılıp başka şeylerin akla gelmesi, şeytanın insanı namaz sevabından mahrum etmek için verdiği vesveselerin bir sonucudur. Nitekim Müslüm’de geçen bir rivayete göre Osman İbnu Ebî'l-As (r.a)) anlatıyor:”Ey Allah'ın Resûlü dedim, şeytan benimle namazımın ve kıraatimin arasına girip kıraatimi iltibas etmeme sebep oluyor, (ne yapayım?)" Peygamber Aleyhissalâtu vesselâm bana şu cevabı verdi:
"Bu Hınzeb denen bir şeytandır. Bunun geldiğini hissettin mi ondan Allah'a sığın. Sol tarafına üç kere tükür!"
(Osman İbnu Ebî'l-As) der ki: "Ben bunu yaptım, Allah Teâla Hazretleri onu benden giderdi."(Müslim, Selâm: 68)

Namazın huşu ile kılınmasının önemi ayetlerde müminlerden bahsedilirken ”Onlarki namazlarında huşu'ludurlar(muminun 2) buyurulmaktadır.

A.NAMAZA BAŞLAMADAN ÖNCE HAZIRLANMAK

1. Namazda dikkati dağıtan faktör neyse belirlenmelidir. Sözgelimi namaza odaklanmayı engelleyen gürültü ise gürültülü ortamın terkedilmesi gerekir. Gürültü sorununa en büyük çare camiidir. En yakın camiye gidip sessizlik içinde namaz kılınabilir. Eğer bir de cemaat olacaksa huşu daha da artacaktır. Kadın için evin gürültüsünden, televizyon ve çocuklardan uzak bir odanın namaz için seçilmesi doğru olacaktır.

2. Namaza durduğunda kişi ne kadar önemli ve ciddi bir işe başlamak üzere olduğunun farkında olmalıdır. Eğer anlamını da biliyorsa anlamına göre davranmak gerektiğinin şuurunda olmalıdır. Fatiha ve ettehiyatta okunan şeyler gerçekten çok önemli ve seçilmiş dua ve zikirlerdir.

3. Cemaatle namaz kılmak da namaza konstrasyonu artıran çok önemli bir amildir. Cemaatle namazın şiddetle teşvik edilmesi ve sevabının daha çok olduğu ile ilgili hadislerin belki bir hikmeti de budur. Çünkü ortada toplu bir zikir durumu olunca dikkatlerin dağılma ihtimali azalmaktadır.

4. Hz. Peygamberi örnek olmak. Kendisi: ”Benim gibi namaz kılınız.” buyurmuştur. Bu fıkhi açıdan bir örneklik olarak zikredildiği gibi namaza odaklanma ve hızlı bir şekilde kılmama yönüyle de onun gibi olmamız gerektiğini açıklamaktadır.

5. Abdest aldıktan sonra namaz başlamadan önce az bir zaman tüm zihnini namaza vermeye çalışmak gerekir. Böylece tüm dünyevi bağları bertaraf edilmelidir. Sabah namazının genelde diğer namazlardan daha çok huşu ile kılınmasının bir sebebi de zihnin o saatte dünya meşgalelerinden hali olmasıdır. Bunu tüm namazlara uygulamak gerekir. Dünyevi meşgaleler, insana psikolojik baskı yapar. Namazda da bunlar olacaksa namazın o huzuru yakalanmaz.

6. Erkek ise sarık, cübbe gibi kişiyi namaza daha çok motive eden elbiseler giyilmelidir. Bu da insanı namaza daha çok adapte edecektir.

7. Namaza çok muhtaç oluğunun farkında olmalı, kimsenin onu yönlendirmezse bile Allah’ın rızasının alınacağı heyecanıyla namaz kılınmalı, Allahtan beklemeli ve hiçbir insanın beğenisine ve gösterişe kendisini kaptırmamalıdır.

B. NAMAZ SIRASINDA

1. Kendisini Allah’ın huzurunda imiş gibi görüp secde yerine bakmak

2. Namazda acele etmemek, acele edildiğinde namazın huzuru da beraber gider. Kurtulmak için değil, sığınmak için namazda durulmalıdır.

3. Yüksek rütbeli bir insanın huzurunda iken ciddi olunmasına rağmen âlemlerin yaratıcısının önünde laubali bir şekilde davranmanın ne kadar çirkin bir şey olduğunun farkında olmak

4. Namaz ayetlerini tecvidle, diğer kısmını zikir coşkusuyla okumak. Bu insanın namazdan huzur almasının önemli yollarından biridir.

5. Cemaatle kılındığında diğerlerini rahatsız etmemek için sakin b işkilde okumak gerekir.

6. Namazda bir an gaflete düştüğünü hissedilirse eytandan Allaha sığınıp hemen namaza tekrar konsantre olmak.

C.NAMAZDAN SONRA

1.Namaz biter bitmez kalkmamalı, namaz tesbihatları okunmalıdır.

2.Namaz sonrası duayı içten yapmak


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAPTIKLARIMIZ VE GEREKENLER FARKLI

Üzülmemiz gereken şeyler ile üzüldüklerimiz farklı. Önemsememiz gereken şeyler ile önemsediklerimiz farklı. Yapmamız gereken şeylerle yaptıklarımız farklı. Üzülmemiz gereken ölümden sonrasıdır ama biz ölüm öncesi için üzülüyoruz. Önemsememiz gereken salih amellerdir ama biz kendi iş ve mesleğimizin geleceğini önemsiyoruz. Yapmamız gereken faydalı şeylerdir ama zararlı şeyler yapıyoruz.   Rabbimizin, Kuranı Kerimde insanoğlunun aceleci olduğu şeklindeki ayetinin tezahürünü üzüldüğümüz şeylerde görebiliriz. Rabbimizin, Kuranı Kerimde insanoğlunun cahil ve zayıf olduğu şeklindeki ayetlerinin yansımasını önemsediğimiz şeylerde görebiliriz. Rabbimizin, Kuranı Kerimde insanoğlunun kendisine zulmettiği şeklindeki ayetinin yansımasını da yaptığımız şeylerde görebiliriz.   Kısacası insanoğlu acizdir ve bu acizliğini gördüğü oranda mükemmel bir insan olur. Allah, bizi kendi acizliğini itiraf eden ve Rabbinin büyüklüğünü kabul edenlerden eylesin.

SALGIN HASTALIKLARA KARŞI MANEVİ TEDBİRLER.

1. Tevbe. Allah,bazı belaları kullarının tevbe etmeleri için gönderir. Hz.Yunus kavmi örneğinde olduğu gibi. “Keşke (o helâk edilen beldelerden) bir belde halkı iman edip de imanı kendisine yarar sağlasaydı! Ama Yunus’un kavmi hariç. Nitekim onlar iman edince dünya hayatındaki zillet azabını üstlerinden kaldırmış ve kendilerine belirli bir süreye kadar yaşama imkânı vermiştik” (Yunus, 98). 2. İstiğfar. Allah, istiğfar edenlerin helak edilmeyeceğini belirtiyor. "Sen aralarında olduğun müddetçe Allah onlara (umûmî bir) azap indirmeyecektir.Onlar istiğfarda bulundukları müddetçe, Allah onlara azâb etmeyecektir." (el-Enfâl, 33) Ayetin teşvikiyle bunun seher vakitlerinde olması tercih edilir.(Zariyat-17-18) 3. Başkalarını düzeltme. Ayette Rabbimiz bir kavmin düzgün iken değil de düzeltici iken helak edilmeyecekleri belirtiyor. "Ve senin Rabbin, halkları düzeltici iken, o memleketleri haksız yere helak edecek değildir."(Hud 117) 4. Başkasına hastalık bulaştırmanın k...

İMAN VE TESLİMİYET

  Bir kişinin ilminden, ahlakından, irfanından faydalanabilmenin yolu ona inanmak, ardından söylediklerine teslim olmaktır. Bunu birkaç açıdan açıklayabiliriz. 1. En büyük mürşid ve muallim Allah'tır. Onun irşadı ve talimi, mübarek kelamı Kur'an'da ve vahyiyle bize önder kıldığı Resulü Hz. Muhammed'in(s.a.v) yaşantısı ve sözleriyledir. Bunun hem dünyada hem de ahirette faydasını görebilmemiz için her şeyden önce ona iman etmeliyiz. Bir kişi Kur'an ve sünnet hakkında bilgisi varsa da iman etmeden ona bir faydası olmaz. Bu sebeple Mümin olmak gerekir. 2. İnanmak söylenene sorgusuz teslim olmayı gerektirir. Bir kişi Allaha ve peygambere iman ettikten sonra artık kendisine söylenen her şeyin hayrına olduğunu da düşünerek kendisine yöneltilen emir ve yasaklara teslimiyet içinde olmalıdır. Mahiyetini bilmezse bile iman edip teslim olmak zorundadır. Dolayısıyla Müslim(Müslüman) olmak gerekir. 3. Bir kişiden ilim öğrenen bir talebe de, hocasının ilminden istifade edeb...